Parat Hormon ve Kalsiyum Dengesi Üzerine Etkisi
Bu bezler vücudun kalsiyum dengesini düzenlemede ö...
Paratiroid bezleri insan vücudunda en son keşfedilen organ özelliği taşımaktadır. Vücuttaki kalsiyum ve fosforu dengeleyen paratiroid bezleri 3 tip hücreden oluşmaktadır. PTH hormonu salgılayan söz konusu salgı bezlerinde çeşitli nedenler ile birtakım problemlere yaşanabilmektedir.
Paratiroid bezinin salgıladığı parathormon; kandaki kalsiyum oranını arttırmakta ve fosfat miktarını azaltmaktadır. Vücuttaki kalsiyum oranı azaldığında paratiroid bezi parathormon salgılamakta ve kan kalsiyumunu arttırmaktadır. İnsanın genel sağlık durumu için kalsiyumun yeterli miktarda olması büyük önem taşımaktadır.
Paratiroid bezi; tiroid bezinin her iki yanında bulunan pirinç büyüklüğündeki 4 adet bulunan yapıdır. Başlıca görevi paratiroid hormonunu üretmek ve vücuttaki kanserojen oranını ayarlamaktır. Kemiklerden kana kalsiyum sağlanmasında, bağırsak emilimine ve böbreklerde kalsiyumun yeterli miktarda tutulmasında etkili olan paratiroid bezi yaşam için oldukça önemlidir.
Paratiroid bezinde; insanda endokrin sisteminin diğer salgı bezlerinde de olduğu gibi çeşitli problemler yaşanabilmektedir. Vücudu dengede tutmayı sağlayan endokrin sisteminde paratiroid bezlerinde açığa çıkan hastalıklar aşağıdaki şekilde sıralanabilmektedir;
Primer hiperparatiroidi: paratiroid bezi normalden fazla çalışmakta ve parathormon salgılamaktadır. Bu durum kandaki kalsiyum oranını da fazlalaştırmaktadır. Genellikle kadınlarda görülmektedir. Kabızlık, güçsüzlük, kemik ve eklem ağrıları, konsantrasyon güçlüğü gibi şikayetlere neden olmaktadır.
Paratiroid hastalıkları son yıllarda oldukça sık rastlanan bir durumdur. Öyle ki paratiroid hastalıkları kişide kalsiyum dengesizliğine yol açmakta ve günlük yaşam içerisinde pek çok şikayete neden olmaktadır. Tanı ve tedavi yöntemlerinin gelişmesi, menopoz dönemi semptomları, ülser, görme bozukluğu gibi ciddi hastalıklara yol açması sebebi ile kişide kalsiyum dengesinin değerlendirilmesi büyük önem taşımaktadır.
Paratiroid hastalıklarının tanısı; kandaki kalsiyum oranının ölçülmesi, boyun ultrasonografisi ve paratiroid sintigrafisi gibi görüntüleme yöntemlerine başvurulmaktadır. Kanda kalsiyum oranının normal dışı olmasının yanı sıra görüntüleme yöntemleri sonucunda paratiroid bezlerinin büyümesi ya da salgı bezlerinde tümör oluşumuna rastlanabilmektedir.
Paratiroid hastalıklarının tedavisi cerrahi yöntemler ile uygulanmaktadır.
Paratiroid bezi ameliyatı öncesinde paratiroid bezlerinin yerinin mutlaka tespit edilmesi gerekmektedir. Aksi halde ameliyat süreci zorlaşmaktadır. Boyun bölgesinde uygulanan 3 ila 4 santimetrelik kesiler ile paratiroid bezlerine ulaşılmakta ve tespit edilen adenom çıkarılmaktadır. Gerek ameliyat süreci gerekse de ameliyat sonrası iyileşme süreci kısa ve konforludur.
Paratiroid adenomu ameliyatı sonrasında hastada kalsiyum düşüklüğü normal kabul edilmektedir. El, ayak ve dudaklarda uyuşma şikayetleri açığa çıkmaktadır. Ancak tüm bu şikayetler birkaç gün içerisinde azalmakta ve zaman içerisinde normale dönmektedir.
Günümüzde pek çok kişi paratiroid ameliyatı riskli midir; öğrenmek istemektedir. Paratiroid bezlerinin tespit edilmesi, alanında tecrübeli cerrah ve ekibinin uygulaması ve enfeksiyon riskine karşı maksimum önlem alınması durumunda paratiroid ameliyatları oldukça rahat bir şekilde uygulanmaktadır.