Ankara Meme Kanseri
Meme kanseri son yıllarda özellikle kadınlarda sık...
Onkoplastik meme cerrahisi tanımı meme kanseri nedeniyle yapılacak cerrahi bir girişim ile birlikte memede daha iyi bir estetik sonuç yaratacak kozmetik girişimin beraber planlanması demektir ve şu alt grupları kapsar:
1. Meme koruyucu cerrahide rekonstrüktif girişimler
2. Göğüs duvarı defektlerinin onarımı
3. Risk azaltıcı cerrahi (profilaktik-koruyucu mastektomi ve rekonstrüksiyon)
4. Mastektomi sonrası rekonstrüksiyon
Meme rekonstrüksiyonunun kadınların operasyon sonrası psikolojik durumları üzerine olumlu etkilerinin olduğu ve ciddi bir zorluğa neden olmaksızın hastaların takiplerinin rahatlıkla yapılabildiği birçok çalışmada gösterilmiştir. Hastalığın tekrar etmesi veya kanser tedavisinin başarısı (bir diğer deyişle hayatta kalım süresi) üzerine hiçbir olumsuz etkisi yoktur.
Hastayla tedavi planı hakkında konuşurken kişinin onkolojik ve kozmetik ihtiyaçları dikkate alınmalıdır. Hastanın yaşı, medikal ve psikososyal durumu, kadının istek ve beklentileri dikkate alınarak dengeli bir karara varılmalıdır.
Meme kanseri konusunda bilinçli ve erken tanı programlarına katılmış olan kadınlar, uygun ve hassas bir tedavi ile ödüllendirilmelidirler; ağır ve sıklıkla kabul görmeyen tedavilerle cezalandırılmamalıdır.
U.Veronesi
Meme rekonstrüksiyonu meme kanseri nedeniyle yapılan ameliyat ile aynı seansta (eş zamanlı rekonstrüksiyon) olabileceği gibi, adjuvan tedaviler bittikten sonra ayrı bir seansta da (geç zamanlı rekonstrüksiyon) yapılabilir. Günümüzde daha çok tercih edilen teknik, psikolojik sonuçlarının daha iyi olması nedeniyle eş zamanlı meme rekonstrüksiyonudur. Bu amaçla ikinci bir cerrahi işleme gerek kalmaz. Ancak her zaman en iyi seçim olmayabilir. Örneğin, operasyondan sonra radyoterapi yapılma ihtimali yüksekse özellikle sentetik implant ile yapılacak rekonstrüksiyonların, daha ileriki bir tarihe ertelenmesi uygun olacaktır.
Meme rekonstrüksiyonu hasta için güvenli bir işlem olmalıdır. Belirgin bir fonksiyonel bozukluk kalmamalı, komplikasyon oranları minimal olmalı ve eş zamanlı rekonstrüksiyondan sonra adjuvan tedavilerin başlanılmasında herhangi bir gecikme olmasından kaçınılmalıdır. Rekonstrüksiyon amacıyla hangi yöntem kullanılırsa kullanılsın temel amaç diğer meme ile iyi bir simetri sağlamaktır.
Rekonstrüksiyon amacıyla değişik yöntemler kullanılabilir:
Sadece protez ile yapılan rekonstrüksiyon işlemlerinden elde edilen başarısızlıklar ve silikona karşı duyulan korku, son yıllarda hastanın kendi dokuları (otolog) ile meme rekonstrüksiyonunu daha popüler hale getirmiştir.
Hastanın kendi dokularından yararlanmak düşünüldüğünde sıklıkla latissimus dorsi kas-deri flebi (LD flep – sırt kası) ve transversus rektus abdominis flebi (TRAM flep – karın ön duvarı kas ve yağ dokusu) kullanılmaktadır.
Latissimus dorsi kas-deri flebi (LD flep – sırt kası)
Ancak 1976-1977 yıllarından sonra bu yöntem meme rekonstrüksiyonu amacıyla kullanılmaya başlanmış ve bundan sonra popüler olmuştur.
Küçük ve orta büyüklükte memeleri olan hastalarda latissimus dorsi kas-deri flebi rekonstrüksiyon için uygun bir tercihtir. Gerektiğinde flebin altına bir protez koyarak (diğer memede herhangi bir cerrahi işleme gerek kalmadan) uygun simetri ve görünüm sağlanabilir. Sağlam bir kas-deri flebidir, hazırlanırken damarlarına dikkat edilir ve korunurlarsa, operasyon sonrası ciddi bir problemle karşılaşılmaz; fonksiyonel defisit oluşmaz. LD flep ile rekonstrüksiyon birçok hastada sağlamlığı, potansiyel doku hacmi (± protez) ve komplikasyon oranlarının düşük olması nedeniyle günümüzde öncelikle tercih edilmesi gereken bir tekniktir.
Transversus rektus abdominis flebi (TRAM flep – karın ön duvarı kas ve yağ dokusu)
Karşı meme ile uygun bir simetri yakalamak için daha fazla dokuya ihtiyaç duyulan hastalarda tercih edilir. İki tipi vardır:
Serbest TRAM flebin kozmetik sonuçları daha iyidir ancak daha uzun ve daha çok tecrübe gerektiren bir ameliyattır. Operasyon sırasında mikrocerrahi tekniklere ihtiyaç duyulur.
Meme içinde tümörler yaygın şekilde bulunuyorsa ya da kalan dokunun kanseri yayma riski bulunuyorsa memenin tamamı alınmaktadır.
Alınan memenin yerine meme protezleri ya da kişinin kendi dokusundan alınan parçalarla yapılabilir.
Tümör alındıktan sonra meme onarım operasyonu yapılabilir. Tümör alma işleminden sonra uygulanacak olan radyoterapiyi ve kemoterapiyi meme onarım ameliyatı etkilemez.
Kalp ve damar hastalığı olan, diyabet hastalığı bulunan, kanseri ileri evrede ve metastaz yapan, çok yaşlı olan kişilere meme onarımı yapılamaz.
Meme onarımı genelde birden fazla seans sürer. Ortalama bir yıl boyunca onarım yapılır.
Protezli meme onarımı bazı durumlarda uygun olmayabilir. Örneğin, meme kanseri cerrahisi sonrası radyasyon tedavisi alan kişilere uygulanamayabilir çünkü radyasyon tedavisi sırasında meme dokusundaki meydana gelen değişiklikler protezlerin başarısız olmasına neden olabilir.
Meme onarım ameliyatında eğer kişinin süt kanalları, süt bezleri ve meme başı korunmuşsa meme onarımından sonra da emzirme sağlanır.
Meme onarımı meme kanseri tedavisi olan kişilerin yanı sıra; doğuştan meme eksikliği olan kişilere, göğüs duvarının gelişmediği kişilere, travma ve yanık sonrası şekil bozukluğu olan kişilere meme onarımı yapılabilir.